Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Avuntularımı kolluyorum ama gerçeklerle yüzleşmekten de kaçamıyorum.Anlamak istemedikçe mi anlıyorum acaba. Inancımın mahremini örten solgun bir paçavradan farksız göğsümü yoklarken çöküyor gök. Baktıkça köreliyor, bulamadıkça kayboluyorum. Soğuk tek başına geliyor hep, pencereden geliyor, anahtar deliğinden, her ifadeden, her ihtimalden geliyor. Ağırdır her katliyam, sağ kalmış gibi iyi biliyorum. Ruh teslim olmuyor elbet ama yürek tükeniyor. Insanı insan açar, taşırır, yaşatır hiç doymamasıya. Insanı insan mühürler, susturur, bir ömür sesi kalmamışçasına. Sorgudan geçtim, yargıdan geçtim, sözden geçtim.  Yaşatmaktan geçtim sevdiğim kadar. Ötelere kalsın eğer bir dirhem yankılanmışlığım olduysa. 29.9.18
Söylemekten vazgeçtiğimiz cümleler, dinlemekten kaçtığımız şarkılar, yarım bıraktığımız şiirler. Daha nicesi ... Kırık eşyalar, gönderilmedik mektuplar, kaçınılan kokular. Hiçbir şeye kıyzmıyoruz diye tüm bunlar. Herkesi özgür bırakırken kendimizi rehin tutuyoruz, fikrimizce değerli olduklarından eminiz. Gerçek olduklarından şüphe duymuyoruz ve atmıyoruz ama tutamıyoruz da bir daha. En çok kendime haksızlık ettiğimi düşünüyorum bu günlerde. Bekleyerek, susarak, sabrederek, inanarak. Severek bile belki bazen. Ziyan olmuş satırlar ve ziyan olmuş vakitler, uykular, sohbetler ve evet sevişmeler bile kimi zaman. Yorulmak değil belki ama duraksıyorum her yeni günde birkaç kez. Duraksamak göğe bakmak için güzel, içe bakmak için değil. Neyse ..22eylül18 / su