Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kar

  Yüzüme düşen kartanelerinin serinliğini seviyorum.. kokusunu seviyorum tarif edilemeyen bu arınışın.   Göğe adanacak ne kadar çok şey var içimde.. ne çok sevilebilir insan.. ne çok yakışabilir sessizliğe.   Yüzümden başlıyor  kalbim gülümsemeye..  Ellerimde tutmaklan yorulmayacağım sevgiler..  Yürüyorum,  ki yürümek gerek bu güzel topraklarda. Içime içime çekmeliyim bu kokuyu, bu rengi, bu tenimde eriyişinden memnun mucizeyi.  Göğün bu uçuşan halinde, bu sonsuz vakitte..   Adımı anan ağzından öperim.

Güzel Ağrı

 Ağlamak için geçerli bir sebebim yok halbuki ...  bir şarkıda oluveriyor bazen,  bir kitapta, hiç bilmediğim bir sesin şiire tutkusunda..  Alıp başını gitsin istiyorum bu derinlik, azalsın yankılananlar içimde.. Kime bu gözyaşları söyleyebilir misin  bana.. niçin gecenin bir vakti çatlaklarımdan akar durur bir kadın hayata.. hüzün böylesine tarifsizken anlam yüklemek günah eminim gözyaşlarıma..  Keşke diyorum kimse kimseye geç kalmasa bazen.. Keşke erken bitmese bazı seyahatler.. Acımasa vurdumduymaz yanları insanın..  Ağlasam ağlasan.. ağlasak öylece..  Yeryüzünün ağrısıdır  kadının ağladığı..  Kimi zaman aşık.. kimi zaman yasta..  kimi zaman ruhlar hatrına..  Kayıp giden yıldızlara.. unutulan isimlere.. bir kadını böyle güzelleştirene.. Selâm ederim.

Biraz gece

  Insan gök gibi dökülmeye hazır bir varlık kimi zaman. Insan ruhunun bedenini aşıp ışık saçmak istercesine göğsünü yumrukladığına da şahit olabilir. Bir kendine kefildir zaten değil mi insan.. Kelimeler imalara harcanmaktan yorgun.. ben onları anlamaktan. Ellerimi izliyorum, tırmak diplerimden doğup ciğerlerimde açan sessizlikler hiç aşınmıyor.. Anlamlar yaratıyor durmadan.. pencerenin aralığından odaya sızan soğuk havayı gök ilan edebiliyor bu yüzden insan. Hissetmek yaşamak değil midir ki zaten. Küskünlüklerime mumlar yakıyorum.. yorgunluğumu arıtıyorum beyaz kâğıtlarla. Insan tam bir nefes alayım derken susadığı denizlerin tuzunda yanıyor. Genizlerim yanıyor.. gözlerim yanıyor. Ötelerde hep o güzel uzaklar, uzaklar uzaklar. Burnumun ucunu göremediğim bir gece halbuki bu. Ruh köle ruh hükumdar.

Biraz sev beni

 Içimde sızlanıp duran kelimeleri tut çıkar göğsümden.. sen ki susup bakarken bana gözlerinde savaşlar sonlandıran adamsın. Biraz sev beni.  Yoruldum demiyorum, uçurtmalara adanmış çocukluğumu hatırlıyorum yine istemsizce. Özlüyorum diye çığlıklar yutkunan nefesimi koru kalp atışınla. Beni durult, beni eksilt ve beni yine sen tamamla.Biraz yaslanmak istiyorum omzuna.. yüksek duvarlar gibi göğü tutan kalbine.. sen ki ceplerinde bana mevsimler biriktiren adamsın. Anlama beni belki, anlama izle sadece dönüp dolaşıp kendine dönen gölgemi.  Saçlarımı kuşlara.. sesimi toprağa.. Daģıt beni farkedilmemiş kıyılarına zamanın. Karanlığa düşmüyorum, derinleri okşamak bu biraz.  Biraz sus,biraz gör  biraz duy beni.. sen ki suya özgürlüğünü veren, rüzgârı ellemeden yağmurları öpebilen adam. Unuttuklarımı sür yüzüme, içimdeki bu boşluğu doldur. Tut ellerimi, tut dağılıp sefil olmasın sessizliğim.. sen ki bir bahçe kadar güzel,  dört mevsim gülümsetmek için beni. Vazgeçtim, vazgeçtim istemiyorum değiş

Ben hiç büyüyemeyenlerdenim

 Tanrım yeryüzünü yoksullukla sınama. Kuşları ölümsüz kıl denizleri yakın. Affet kaybedip yitidiğim umutları,  yeni hayallerle yıka kirini ruhumun. Haykırmaksa güç..  haykırayım ciğerlerim kanasın. Susmaksa.. al dilimi  kayıp kalsın. Bulutlar daha dolu daha acıklı  daha gürültülü düşsün toprağa. Sönmesin ışıklar,  terkedilmesin kalpler. Hiçbir çocuk hiçbir dilde öğrenmesin ayrılığın anlamını. Ben hiç büyüyemeyenlerdenim. Tamrım yeryüzünden esirgeme geceyi, sabahları bileklerimden doğur. Kesikleri hoşgör,  yaralarımı sev. Ağlamaksa  ağlayayım denizler bütünleşenedek. Gülmekse kahkahalarımı dikeyim toprağa. Ağaca çiçeğe süreyim dudaklarımı tükenenedek. Bitmesin sevmek,  eskimesin kelimelerde aşk. Kavuşulmuş sayılsın anmak adını geçmişin, özlemler suçlarından arınsın,  gelecek genişlesin. Unutulmuş fedakârlıklarla kutsa beni, kokuyu hissetmekle,  dokunabilmekle,  nefes nefese yaşamakla ödüllendir... Savaşımı ve yenilgilerimi bile. Rüzgârı duydum güneşi gördüm. Sakladım onu  kendimi birikt