Ana içeriğe atla

Biraz gece

 Insan gök gibi dökülmeye hazır bir varlık kimi zaman. Insan ruhunun bedenini aşıp ışık saçmak istercesine göğsünü yumrukladığına da şahit olabilir. Bir kendine kefildir zaten değil mi insan.. Kelimeler imalara harcanmaktan yorgun.. ben onları anlamaktan.

Ellerimi izliyorum, tırmak diplerimden doğup ciğerlerimde açan sessizlikler hiç aşınmıyor.. Anlamlar yaratıyor durmadan.. pencerenin aralığından odaya sızan soğuk havayı gök ilan edebiliyor bu yüzden insan. Hissetmek yaşamak değil midir ki zaten. Küskünlüklerime mumlar yakıyorum.. yorgunluğumu arıtıyorum beyaz kâğıtlarla. Insan tam bir nefes alayım derken susadığı denizlerin tuzunda yanıyor. Genizlerim yanıyor.. gözlerim yanıyor. Ötelerde hep o güzel uzaklar, uzaklar uzaklar.
Burnumun ucunu göremediğim bir gece halbuki bu.
Ruh köle ruh hükumdar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.

Mavi kıyılar

Hayatım bir yana da, ruhumu böyle güzelleştirmesi yok mu ah diyorum ah ! Ben böyle ağzımda gök, kalbimde deniz ile sabaha bile sığamam ki. Ziyan olmamalı telaşları insanların yaşamak uğruna, aceleye getirmemeliyim ellerini. Bir dokunsam sehrin topraklarından cennet doğacak, kıyametler yaklaşacak, kavuşurken biz mavi kıyılara yakın. İsminin bir başı ya da bir sonu yok. kokusundan sızıyor ışıklı vakitler. Tüm bildiğim doğrularım gibi yakışırken üzerime gözleri, e n çok ağzını seviyorum, en en çok ağzını. Nefesinin köklerinden öperim.