Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Inkâr etmiyorum

 Hep aynı tenhalarda en acımasız güzelliği ile uçuşuyor sessizlik.. Hiç durmadan yutkunan bu vaktin ortasında akıp gidiyor bir şeyler. Ulaşıyor Inkâr etmiyorum. Ruhunun olmayan iliğinden sakalının gizli çiçeğinden ellerininin darbelerinden öperken durmuyor hayat. Iyileşiyor bir şeyler. Dokunuyor Inkâr etmiyorum.

Tebessüm

 Sesimin içinde tebessüm olsun istiyorum..  Dudaklarım kıpırdayınca hizaya geçsin tüm evren.. Bağıramayacak kadar derinlerindeyken ruhumun.. Kirpik uçlarımdan kanatlansın istiyorum sabahlar, akşamlar büyüsün boynumda, sabahların sessizliği olup kalayım bir yudum her toprak parçasında. Ağlasam da gülsem de yutkunabilsin kalbim yaşamı. Bir melodi gibi fısıldanıp tüketilirken tekrar tekrar var olayım. Sesim tebessüm açsın. Dünya dönsün, zaman eskisin, ruhlar azad edilsin. Sen hep seven ol!

Güz çiçekleri

 Insanların bazıları göğüs kafesini açarak yüreklerini gösterebiliyormuş dünyaya..   Kemiklerine çiçekler çizebilseydim keşke. Güz renkleri ile şarkılar eşliğinde koşabilsem sokaklarında en eski kentlerin.Vapurlardan, kuşlardan, dört mevsimin hepsini birden anlatabilsem sana.Yayılsa sözcükler her yanına hayatın. Çocukluğumun kahramanları gibisin, senelere kafa tutuyorsun gözlerinle. Ellerimin ne denli terlediğini kim bilebilir çiçeklerden başka.Kim şahitlik edebilir tamamlanmayışına satırların. O kadar eksik ki her şey, ruhlar tedirgin bedenler yarım. Sevmek denilince ürperen bir vadi gibi olabiliyormuş ruh, açmak için on yıl bekleyen çiçekler de varmış. Konuşabiliyormuş kuşlar, toprak affediyormuş güzü. İnsanın ruhunu zarifleştiren şeyler bunlar. Göğü kaybedecek olsam bir gün,biliyorum yine denizinde bulurum.Ellerimde renkler kuşlarda heyecan. Kemiklerine çiçekler çizebilseydim keşke.