Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
İçimde bu kuytu..   Bu tarçın kokusu, gök mavisi, yeryüzünün bin yıl ard arda yağan en hür yağmurları. Uzak ülkeler bu kuytu, hırçın denizler, martılar, çay ocakları, kıyıda köşede birikmiş şiir parçaları.  Bu kuytu bir duanın kabul olmuşluğu, özlem, haz, sabır.  Bu kuytu isimsiz bu kuytu zamansız, bu kuytu onun evi.. Bunca pencere, bunca kuş, bunca çiçek boşa mı zannettiniz.   Geldi !   hissettim baharı.

Zindan

Ben ...   Zindan karası sokakların tavanına inanırım. Ne zaman ki sarksam balkondan, ne zaman ki dokunsam görünmezliğine gecenin, cayır cayır yanıp düşer gök uzaklara.. Inanırım.. ötelere şenlikler kurulur, bileklerime çiğsemli bahar sabahları. ... Güneşe kafa tutarım böyle arada bir, ateşe kafa tutarım.   Geceyi bir açarım, bir açarım ben içimi. ...  Yani.. zaman epeydir kısaldı.

Rol

Bazen yaşayarak tanırız insanları bazen de yaşamaklar bitince. Karşısına geçip hayatını izlediğimizde, anladığımızda fikrini.. O'nu ucuz bir film sahnesinin aktöründe keşfedince tanırız. .. Ve deriz ki .. "Rolünü iyi çalışmamış"

Ihtişamlı burukluk

Ihtişamlı bir burukluk bu... Üzerime senin bıraktığın.. üşümemem için omuzlarımı usulca ceketinle örter gibi, saçımı yüzümden çeker gibi şeffafça ama soğuk ama uzak ve ağır ... çok ağır. Ağız dolusu kelimeler kurşuna dizildi sonra, sarmaşıklar uzadı, yuttu kent evini çatısını bacasını. Bir ben sorumlu kaldım göğün karasından insanın yarasınadek. Bir ben soydum ellerimi, tırnaklarımdan yeni düşler kazıdım yanına....  Sen hep öylece duracaktın, sen daima kayıp... Bile bile yürüdüğüm bir yoldun. Rutubetli ellerini her mevsim güneşe tutmuşken ben, anlamışken, susmuşken ve kabul etmişken kirini tüm terkedilmiş kentlerinin.. öylece bittin.... Kim derdi ki koskocaman içime sığmayacak bir gün ismin, kim derdi ki sesinin dövüp dövüp öpeceğim içimde kalan kıymıklarını.... Büyütülecek bir yanı da yoktu hani, zoru yoktu, ceketinin bir dikiş izi ağırlığında olabilirdi yüküm ancak.. bir kuru sevgim... Şimdilerde esen yelleri topluyorum, kuşların düşen seslerini, ışığını suyunu topluyorum göğün.. Ke

13 nisan

Ben hep inandım ..   Pencerelerden gelirdi hayat içime ve pencerelerden uçup giderdi sessizliğim tenhalarına insanların. Bilmem kaç kez vazgeçtim de tekrar inandım. Perdeler eskittim, gece gündüz azalttım. Sorsan kaç dilde bilinir ismim . Sorsan kaç kez anlam yitirdim.   Ama ben hep inandım, bir gece penceremden dolacak tüm kuşlar göğsüme.