Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Benim gururum

  Oturuyorduk yabancı bir kalabalığın ortasında.. Iki kadın birbirini tanıyan ve eskitmeyen yıllardır. O kadar özlüyorsan ona ilk sen ulaş dedi. Bana çok gururlusun dedi.  Keşke herşey sadece gurur olsaydı diyemedim. Birkaç kahve boyu gülümsedik geçtik her şeyi.. dertlendik.. eğlendik.. sarıldık veda ederken. Mutluyum merak etme dedim. Iyi geldiğinden emindi. Iyi gelmişti. Ama şimdi.. Saatler sonra sokaklarda tek başıma evime yürürken düşünüyorum da.. Keşke tüm mesele benim gururum olsa. Susmayı tercih etmek zorunda bırakıldığım bir bağ bu. Bozuk para gibi gürültü yapıp duruyor üzerimde.Yoruluyorum, vazgeçiyorum, affediyorum.Harcamaya kıyamıyorum. Neyse,  masumiyetini kaybetmesin hissedilmişler diye adına sadece benim gururum diyelim.

Bir ihtimal

 Herşeyi bildiğim ve anladığım halde kabullendiğim bir çok şey var.. Değiyor mu değmiyor mu bazen bilemiyorum.. Hak ediyor mu yüzümde taşıdıklarımı..  Yine de .. Insan yabancısı olacağı sokakları daha usul yürüyor. Bir defa görebileceği manzarayı daha uzun seyrediyor.  Hissetmenin geçimsiz bir yönü de var öğrendim çoktan..  Kalıpsız sert ve kesici bir yönü. Sevmek yada sevmemenin ötesinde bir hal.. Gitmekle kalmamanın aynı anlamı taşıyabilmesi gibi. Kafa karıştıcı ama ismi kolay. Ellerime çok kez baktım yön değiştirmedi parmak uçlarım. Kaç kez kestimsede hep uzadı saçlarım. Dağılmışlık değil dağınıklıktı biraz boşlukları örten.. Dolduran eski çatlaklarımı. Kendime yarattığım ve ayırdığım duyguların ömrü de ölümü de ben olmalıyım.. Yutkundum kaç kez bitmedi, susmadı, benden çok eskimedi. Koştum kaçtım hep aynı yere yetiştim. Yetiyor mu yetmiyor mu bazen bilemiyorum ruhuma açtığım pencerelerim. Hep bilinmedik bir şarkı çalıyor. Hep kalabalık sokaklar. Hep aynı ağızdan çağırıyor beni mart

Bir kere de

  Susmak bir tercihtir anlatmamak tecrübe .. Acemi değilim çok eskimedim..  Ne bildin ne sana gösterdim.. Bunca zamandır neyin bekçisiyim ? Suskunluk diye bir şey yok inanma .. Yalan zannedilenler ve birikenler .. Bir saksı çiçeğinin yerini kim belirler? Kim ışığı olur kim başında bekler ? Umudun üzerine yağmurlar sıçratan bir tedirgenlik oluyorsun bazen ..  Korkak bir çocuk gibi yokken yanımda. Bir kımıldama, bir sızı bu.. Direniş mi yoksa? Saçlarına tutunduğun kim ? Kim senin sesini avucunda ağlatan ?Uçabiliyor diye kuşların hatrına.. Kim göğe boynunu bırakan ? Bir cümledir bazen her şey uzarken eksilen.. Bu bir anlamak değil, bu sen değil, ben değil. Yürüsem gitsem dünyalar görsem.. Sana tebessümler getirsem.. Tebessümler giyinsem sana..Saksılar dağıtsam çiçekler açsam.. Dil mi değişecek? Ses mi ? Kelimeler mi? Bir bakışta akıp gitmek bu belki.. Nefes yitirmekten daha zor seninle yutkunmak. Sana bildiğim tüm yollarımdan bir kırıntı.. En loş ışığı yeryüzünde barınan.. Sana zaman, san

Sarmaşık

 Pencereden sarmaşık gibi  sarkıp şimşeklerden  yağmurlardan  belki bir parçası kopupda yüzüme düşer diye bekliyorum gökyüzünün ..   Kuşların geceleri güvende olduğunu bilmek gibi huzur verici bir düşüncenin içinde ..  Ayaklarımın ucunda oturan kedimi daha çok seviyorum. Insanları ne renge buladığımın bir önemi yok..  Sesleri yiyip yutan  Işıkları ürküten bu havada..  Bahar ölmez dercesine sarkıyorum penceremden.  Yağmurları çabuk dinmez bu şehrin.. kadınları vazgeçmez. Gökyüzünün bir parçası ol sen mesela.. Yağmura küs Rüzgâra kafa tut Söndür şimşeklerin  gösterişini. Kırılıp düş .. Kendime katasım var seni. .

Bana gel !

 Söylesene .. Toprağı binlerce kez öpsem göğe gözlerim değecek mi yine .. Utandığım ve ezildiğim bu hayatın içinde ayakta durabilme sebebimken sevmek seni .. Acıdıkça ve acıdıkça hiç durmadan ruhum uzanıp tutamadığım o ellerin ulaşabilecek mi kuşlara .. Sevmek sevmek diye diye  dua bildiklerimi al benden.. Al götür lanet olası cümleleri Mektupları koru Şiirleri yak Sesimi yoksullara dağıt .. Toprağın hiç kirlenmeyişini hatırla sulara bürün kuşları gönder bana.. Bana gel ! Seni çok özledim.

Kuşlara ada yüzünü

 Sanki içimi senin kadar bir daha hiç kimse okuyamadı.. Hüzne yenik düşüşüm bundan.. bundan yetim bir çocuğun sesinde parçalanışım. Söylemediklerim dilimi acıtırken.. gidemediğim yollarda.. göremediğim yerlerde.. okuyamadığım kitaplarda kaybettim seni. Acı gerçeklere kaç kez küfrettim bilemezsin.. Ciğer katili oldum..  gece karanlığı oldum..  sensiz oldum. Hep bundan bu iyileşemeyen yerlerim. Utanmadan uyandığım her sabah bahçemi gezdim.. satırlar doğurdum senden yoksun.. Ne yaşananı yazdım ne yarım kalanı. Kuşluk vakti kayıp gitti ellerimden iç çekişlerim.. Rutubete direnirken karanlık odaların duvarları..  çiçekler ektim şarkılar söyledim inadına. Seni unutmak hala haram bana  Adını anmak mavi bir tuz Göğe bakmak sancılı. Bir park ışığında kaldı yitirdi kendini yüzün..  Vazgeçemedim. Sanki fikrimi senin kadar bir daha hiç kimse duyamadı.. Ve bitmiştin gitmiştin susmuştun. Yüzünü döndüğünn yerlerde kuşlar kanatlanıyor biliyorum.. yağmurlar daha ılık..  ışık hiç tükenmiyor. Anlayamayış

Işık

 Koşar adımlarla sana gelmek istiyorum..  battaniye altına sarınıp  gecenin bu vakti  deniz kıyısında oturmak istiyorum. Biliyor musun,  yaşamı veya yaşadıklarını hiç umursamadan  göz göze öylece sabahlamak istiyorum. Sebepsizce bir yalın ayaklığı bu ruhumun..  Ellerimi ilk defa suda yıkamak gibi. Seninle susarak sadece nefes almak.. "Denizler karanlık sularında var kılsın ışığı." Hissiyat iyi ki gelişi güzel insanların kuklası degil.

En

 Sen huzur veren her şeyin en'isin benim için. Benliğimin tümünü sarmış bir sonsuz ansın. Kaybediyorum diye endişelere düştüğüm gecelerde nefesimi geri yutuyorum..  tenimin kokusunda varsın..  gözlerimin renginde..  ellerim ayaklarımsın. Kendi kendi hallerime gülümseyişim oluyorsun..  Sözcükler niye bu kadar yetersiz.. niçin sana bu akıntı bu sağınak.. Yağmurları sevmesende olur fakat suyu çok sev. Sesini incitme .  Kokunu tüketme.. yüzünü göğe daya.. Bedenlerin hiçbir hükmü kalmadığında artık yeryüzünde seninle bütünleşeğiz. Bütünleşmeliyiz ! Dokunduğun yerler hep güzelleşiyor  Keşke görebilsen..

Iyi ol

 Sağlığın iyi mi ?  diye sorabilmek...  Yani çok sıradan çok basit şeyler değil mi .. Anlık hissedilen ihtiyaçlar bir de .. Hiç kimsede bu kadar kılçıklı gelmiyor dilime tek başıma olmak. Hiç farkedilmeden yaşanan hürriyetlerinden bi haber yaşıyor insanlar. Dokunabilmek bile paha biçilmez bir haz aslında.. Kıymetini öğreniyorum seninle kırıntıların bile. Iyi olabilir misin hep? Her sorduğumda iyi olabilir misin ?!

Doğru yer

 Biraz yürü biraz ağla ..  küfret bolca..  nefes al  dilediğince dua et sonra. Affedilecek herşey ve herkes zamanla. Zor değil! Uyu.. biraz daha uyu.. yeni şiirler öğren.  Mavilere.. yeşillere.. seslere git biraz da. Annenin koynunu kokla bol bol. Babanin elini sımsıkı tut sessizce. Gözlerini bul göğün.. Toprağın temizliğini hisset.. Suyun her halini sahiplen..  Boğul ve yıkan.. Çok susa ve yağmurlarını gider. Biraz sev.. biraz öfkelen.. biraz da gülümsemeyi dene bana. Unutulmayacak olsa bile hiçbir şey.. Anlayacaksın zamanla.. Zor değil ! Yüzünü hiç unutmayacak insanların var senin.. Sesine uzanıp dinlenen insanlar.. Düşüp düşüp kalkan çocuklar gibi ol. Biraz daha büyüyüp başını göğe diktiğinde çarptığın yine ben olacağım. Seninleyim! Kalbin sonsuzluğum olmuşken çoktan..  Beklemek.. özlemek.. seninle birlikte incinip yine seninle iyileşmek. Başka ne söyleyebilirim ki sana hayata dair.. Hiç zor değil!  Ben zaten doğru yerdeydim hep !

Niçin

 İzlediğim filmlerde.. Dinlediğim müziklerde.. Seyrettiğim her doğa olayında .. Niçin? Her yerde.. Her zaman .. Hep aynı zarif bir sızı eşliğinde. Niçin? Yeryüzünü böyle anlamlı kılacaktın madem neredesin ?  Ben uçuşup dururken nefesinin ucunda.. Gözlerin öylesi güzel öylesi yeşil bir koku bu. Seni deli gibi seviyorum!

Diyemem ona

 Insan diyemiyor... Bu dünyaya ait olamayacak bir güzellik bu sendeki..  Şarkılar seninle dinlenince sıcacık bir hayal..  Karaladığın satırlar tenime tek kazımak istediğim. Karanlık boş sokaklarda koşsam,karşıma çıkacak ilk çocuk tebessümüsün.  Güneş hep yeniden doğuyor bundan belki. Insan diyemiyor.. Bir varış değil, bir elde ediş değil bu. Dokunmak duymak tatmak her şeyi dilediğimce.  Çok çok nefes almak gibi.. Hadi ellerimi tut !  Biraz yürüyelim düşelim bolca. Gökten sarkalım topraktan doğalım. Hep yan yana. Bir hayalsen bitme,  bir şarkıysan susma, bir isimsen kal sesimde.  Büyük bir marifet değil aslında aşk. Denizlere dalgaya..Kuşa buluta.. Özlem büyütmek her duyguya ağır değil. Kalbim isminin değdiği yerlerde dinleniyor. Ellerim ellerine doyumsuz.Insan diyemiyor .. Ey gönlümün kutsanmışlığı.. ruhumun kanadı. Bir aitliğimiz var birbirimizin içinde bir de yetimliğimiz her şeye rağmen. Tüm bedeller kuşların peşine düşmüşken artık, güven göğe.Sonum sana emanet. Diyemem ona!

Geçecek ne kaldı ?

 Bir yanım yanıyor bir yanım buz tutmuş.. hevesle ışığa dokunma çabasındayım hep. Kuşlar gökte süzülmenin hazzını bir dalın çiçeğine değişir mi hiç.. Sence hangimiz kuş hangimiz dal.. Yoksa ikimiz de göğe mi bakıyoruz? Yalın ayak penceremden kopamıyorum.. Gitmek istediğim o yerler nerede.. nereye uzatsam ellerimi anlayamıyorum.. Ellerim buz tutuyor! Birisi iki elinide göğsüme sokup ciğerimi, kalbimi, kanımı okşuyor ..  Acıyor mu yoksa iyileşiyor muyu .. Geçecek ne kaldı ? ne kaldı uzanıp uzanıp uçuyorum sandığım bu yeryüzünde.. Bir şarkı çalıyor saatlerdir..  hep aynı şarkı hep aynı derecede incitiyor.. Kapatmaya kıyamıyorum.. Yanıyorum Donuyorum Ağlamak istiyorum !  Neredesin?

Susamak

 Yaşamak onu böyle gecelerde.. Benim içimde ince bir kanama.. Bir çığ bekleyişi.. Dokunmak ihtiyacı.. Bağrıma bastığım özlem.. Susamak ! 

Eski

 Yalnız hissetmek her şeyin biraz ötesine dönüşmek gibi değil mi ? Şimdi neresisin?  Bileklerimi hiç olmadık yerlere uzanarak kırdım ben.  Ellerim ve parmaklarım ondardır hep böyle özgür.  Ondandır fazla kalamam eski yerlerde.. Bak dokunmak uzak olmaktan başlıyor bir de.. Ne komik Sarmaşık olsam şimdi çoktan çiçek açmıştım halbuki Mühim değil artık  bak ne güzel eskidin.

Benim olan

 Sadık kalacaksa insan kendi hislerine sadık kalmalı değil mi..  hiç görmedim bir insanı sadece ona beslenmiş duygular mutlu etsin. Göğsüm ağırsa yükü ben çekerim. Gözüm akarsa yine ben silerim. Suskunluğumun başı sonu nerede en iyi ben bilirim. Yani anlamanı istediğim şu.. Seni sevdiysem önce kendimi sevdim. Benim olan adam düşünsene ne kadar mükemmeldir. Yani senkendime eklediğim. Sadece gülümse!

Bazı şeyler

 Huzuru bulmanın yolu ışığın yerini bilmek biraz da ... Telaşeler sonsuz Geç kalın Yolların uzununu tercih edin Ruhunuza dik yürümeyi öğretin Sizi duraksatan manzaraları  yüzleri  sesleri uzun uzun hissedin. Tabii bir de göğü.. Işte bunun gibi şeyler.