Ana içeriğe atla

Ben hiç büyüyemeyenlerdenim

 Tanrım yeryüzünü yoksullukla sınama.

Kuşları ölümsüz kıl denizleri yakın.

Affet kaybedip yitidiğim umutları,

 yeni hayallerle yıka kirini ruhumun.

Haykırmaksa güç.. 

haykırayım ciğerlerim kanasın.

Susmaksa.. al dilimi 

kayıp kalsın.

Bulutlar daha dolu daha acıklı 

daha gürültülü düşsün toprağa.

Sönmesin ışıklar,

 terkedilmesin kalpler.

Hiçbir çocuk hiçbir dilde öğrenmesin ayrılığın anlamını.

Ben hiç büyüyemeyenlerdenim.

Tamrım yeryüzünden esirgeme geceyi, sabahları bileklerimden doğur.

Kesikleri hoşgör,

 yaralarımı sev.

Ağlamaksa 

ağlayayım denizler bütünleşenedek.

Gülmekse kahkahalarımı dikeyim toprağa. Ağaca çiçeğe süreyim dudaklarımı tükenenedek.

Bitmesin sevmek, 

eskimesin kelimelerde aşk.

Kavuşulmuş sayılsın anmak adını geçmişin, özlemler suçlarından arınsın,

 gelecek genişlesin.

Unutulmuş fedakârlıklarla kutsa beni, kokuyu hissetmekle, 

dokunabilmekle, 

nefes nefese yaşamakla ödüllendir...

Savaşımı ve yenilgilerimi bile.

Rüzgârı duydum güneşi gördüm.

Sakladım onu

 kendimi biriktirdim.

Acıyı mutluluğu, 

tanıdım uzağı yakını.

Kaybettim kaybettim ama 

kimselere yenilmedim.

Şimdi kuşlara daha yakın nefes alıyorsam.. ellerimde her bir duydu dilimde nefes.

Yüzünün tüm topraklarında gömülüp gözlerindeki sulardan doğuyorsam onun tekrar tekrar.

Duy beni! 

Ve işte ben, kaç mevsimdir ard arda ona adanmış.

Işte ben, asırlardır var gibi ama yeniden var olmuş.

Işte ben,  iki gözün kirpiği arasında tam.

Ben hiç büyüyemeyenlerdenim.

Tanrım yeryüzüne göğü bağışla..

Kuşları ölümsüz kıl.



Ey ruhların dokunulmazlığını var kılan güç ..

Hiç tükenme !

Aşk buysa eğer.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.

Mavi kıyılar

Hayatım bir yana da, ruhumu böyle güzelleştirmesi yok mu ah diyorum ah ! Ben böyle ağzımda gök, kalbimde deniz ile sabaha bile sığamam ki. Ziyan olmamalı telaşları insanların yaşamak uğruna, aceleye getirmemeliyim ellerini. Bir dokunsam sehrin topraklarından cennet doğacak, kıyametler yaklaşacak, kavuşurken biz mavi kıyılara yakın. İsminin bir başı ya da bir sonu yok. kokusundan sızıyor ışıklı vakitler. Tüm bildiğim doğrularım gibi yakışırken üzerime gözleri, e n çok ağzını seviyorum, en en çok ağzını. Nefesinin köklerinden öperim.