Işığın bileklerimden fışkırdığı zamanlarda, kum tanelerini sayarken ve sayarken. Kirpiklerimde kurulu iskelelerde
vapur seferleri bir boynuna kalkardı.
Büyürdü özlemler dallanırdı gözlerim körelirken. Sesine sürtüne sürtüne ilerlerdim geceye, kimseler yoktu.
Sesin kir olurdu, acırdı tırnaklarım öptüğün yerlerinde tenimin. Ağzıma bıçak değmezdi, soluk alıp verdikçe kanardı yanaklarımdaki çicek gölgeleri.
Zamanın içinde giderken ve giderken, yaklaşırken fesleğen kokulu uçurumlara, düşerken gökten, mırıldandığım şarkıları aklımdan alıp dilimde anardım.
Yutkunurken adının harflerini, dudaklarım devleşirken uzaklarda, ciğerlerim kaburgalarıma küslüğünü anlatırdı kalbime.
Kalbim öyle cahil, severdi hep, severdi ve yine severdi.
Fesleğenler güzel kokardı, sesinin tümü benim. Işık ölürdü vapurlar boşalırken usul usul. Uçurumlar içime varırdı hep, uçarken kuşlar, kuşlar giderken.
Anlamadım ben, bilmedim, ölmedim de hiç.
Kalbim severdi, kalbim seni öyle severdi hep.
27'si kasım'ın/ Su
Yorumlar
Yorum Gönder