Gün ortasında öylece otururken,
o ellerin dünyaya ait olmayan bir güzüllikle sayfalarını okşuyor bir kitabın, duruyor gibi oluyor zaman.
Durmuyor.
Izliyorum.
Sağımda mineler, solumda gül dalları.
Morlar, sarılar, turuncular.
Hiçbir uçurtman düşmemiş olmalı senin, kumdan kalelerinde hala yaşayan kahramanlar var, ezbersiz yanında oturan onca ifade.
Sesinden pay vermeden kıpırdayan ağzın, felaket geçirmemişliğim oluveriyor.
Sayfa degişiyor, ve yine
sil baştan her şey, sende, tertemiz.
Kuşlar anlatmasa kaybolup gideceğim biliyorum, tekrar var olmak sayılacak.
Kaybolup gideceğim sende kendime varacağım.
Şimdiler sonralara anlatacaklar bunu.
Sevmeyi, ikimizi, hayatı.
Gün ortalarında böyle
dik duran
gülümseyişlerim ondan.
Yorumlar
Yorum Gönder