Ana içeriğe atla
Sizi insanlar üzecek, hayat üzecek, o üzecek, bu üzecek. Uçan kuş, esen rüzgar çalan türkü dokunup üzecek, illa üzen olacak.
Bu tartışılmaz, hayat böyle.
Ama aklınızdan bir an bile çıkarmamanız gereken bir gerçek var.
Yüreğiniz üzülür, bedeniniz dayanamaz, düşüp de kalırsanız o an yanlız olacaksınız.
Kendine geldiğinde öğreniyor insan …
geç oluyor …
Kimse kendinizi üzmeye değmiyor değil belki ama siz bunları hakeden değilsiniz.
Şu sandalyemde oturmuş akşamın kızılını, bahçemin çiceğini, çiçeğin yaprağını, yaprağın kendini rüzgâra verişini izlerken, aklıma gelenlerin nerelerde olduklarını hatırlıyorum.
Yarayı da seveceksiniz, yamayı da, acıyı da.
Hak da vereceksiniz, haksızlığınızda ezileceksiniz de.
Ama yıkılmayın,
kökü kopan ağacın dalları göğe değse bile yıkılmıştır artık
Topraktır.
Bizler çiceklere layığız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.

Mavi kıyılar

Hayatım bir yana da, ruhumu böyle güzelleştirmesi yok mu ah diyorum ah ! Ben böyle ağzımda gök, kalbimde deniz ile sabaha bile sığamam ki. Ziyan olmamalı telaşları insanların yaşamak uğruna, aceleye getirmemeliyim ellerini. Bir dokunsam sehrin topraklarından cennet doğacak, kıyametler yaklaşacak, kavuşurken biz mavi kıyılara yakın. İsminin bir başı ya da bir sonu yok. kokusundan sızıyor ışıklı vakitler. Tüm bildiğim doğrularım gibi yakışırken üzerime gözleri, e n çok ağzını seviyorum, en en çok ağzını. Nefesinin köklerinden öperim.