Ana içeriğe atla

Sarıldığında aklanıyor yaşamın elleri.......Çünkü korkularımı alıyor,...çünkü  dokunuyor kalbime hiç bilmediğim gibi. Çünkü sızlıyor hafif hafif, hayatta olduğumu hissettiriyor....O benimdir....Saçım özlese, kokum özlese onu, özlese tırnak diplerimden yutkunuş sesime kadar tüm varlığım. Duvarlarını, kanepesini, sokağını, kuşunu, bulutunu özlesem. Özlesem gürültüsünü, kavgasını, davasını, yanğınını özlesem. Öyle aşsa beni var kılsa üzerimde geceyi....Öpsem onu cehennemin dibinden göğün alnına kadar....Öpsem öylece. ...An bitse, zaman bitse, gece bitse. ...Öpsem öylece...Söylediğimden sustuğuma....Ölümden yaşama....Bir yıldız ışığına, bir su damlasına, bir avuç toprağa sürsem onu, kalsa, geçmese....Akıp giden hayatın içinden ruhuma köklenip kalışı için, duruşu için, sevgisi nefesi ömrü için....Öpsem öylece....Yetişmeyecek adım sonsuzluğa biliyorum, korkmuyorum....O benimdir.



13ocak19

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.

Mavi kıyılar

Hayatım bir yana da, ruhumu böyle güzelleştirmesi yok mu ah diyorum ah ! Ben böyle ağzımda gök, kalbimde deniz ile sabaha bile sığamam ki. Ziyan olmamalı telaşları insanların yaşamak uğruna, aceleye getirmemeliyim ellerini. Bir dokunsam sehrin topraklarından cennet doğacak, kıyametler yaklaşacak, kavuşurken biz mavi kıyılara yakın. İsminin bir başı ya da bir sonu yok. kokusundan sızıyor ışıklı vakitler. Tüm bildiğim doğrularım gibi yakışırken üzerime gözleri, e n çok ağzını seviyorum, en en çok ağzını. Nefesinin köklerinden öperim.