Ana içeriğe atla

Şiirlerde ismin geçmiyor, bir benim içimde soluyor varlığın.Çiçeklerimi sen gibi seviyorum, perdelerim uçuşuyor, yüzünü görüyorum.Hatırlıyorum, unutmadıkça güzelleşiyor katıklarım. ..Öptüğün dizlerimde dudakların duruyor, kesip attığım saçlarımda anıyorum öfkelerini.Hala kimse bakamıyor senin gibi, kimsenin sesi sesimi doğurmuyor.Gülüdüğüm her yanımda bir tutam sen var. Gülümseyişimi sen biliyorum....Gönlünü seviyorum....Masum bir çocuk gibi iki avucuma sığmışlığını hatırlıyorum, ufacık kaldığımda hayatın ortasında ve gözlerinden uzuyorum göğe, dimdik, gür, eksildikçe çoğalıyorum kirpiklerince. Ağaçlar çiçeklere bürünüyor, seni anlatıyor mevsim...Beni hatırlatıyor, sende ki....Aklının tenhalarında gülümsüyorum sana her ezan vakti, biliyorum. Güneş doğarken pencerelerini, batarken hüznünü açıyorum ellerimle hala....Avuçlarından geçiyorum, çatılarda gizliyorsun göğsünü, göğsümü kokmuşluğundan biliyorum. Adımlarıma zaman veriyorum, ses etmiyorum sana boğazıma oturduğunda, yanağına uzanıyorum boyluboyunca, elimle ayağımla, bedenimle. Özlüyorum....Gönlünü seviyorum....Yalın ayak koşmuşluğumsun benim, denizi kokmuşluğumsun, göğe çarpa çarpa toprağı sevişimsin, kopamayışımsın hep ve hala çocukların ellerinden....Rüzgar beni hala seviyor. Sehirden kaçtıkça kalıyorum hala. Bekliyorum. Ağaçlar çiçeklere bürünüyor, seni anlatıyor mevsim....Beni hatırlatıyor, sende ki....Dilinin ucunda güneşe yakın tuttuğun sözünüm hala, sesinin kırığında, kimsenin görmediği yanlarında saklıyorsun içimi, içini tadmışlığımdan biliyorum....Ağrılarıma merhemler sürüyorum, şiirler taşıyorum ceplerimde, sakalından geçmişliğini hatırlayan parmak uçlarımı kesmiyorum, gizlemiyorum, dokunuyorum onlarla hayata. Özlüyorum....Gönlünü seviyorum....Güzeli güzel yaşamalı, şükür ile acısına. Sevene sevgi taşımalı, yüküne katlana katlana. Kalbim büyük, daha ölmedi hiçbir yanım. Sesim özgür, bitmedi bitmeyecek satırlarım. Yokluğunu varlığını özlüyorum....Gönlünü seviyorum....Ağaçlar çiçeklere bürünüyor, seni anlatıyor mevsim....Beni hatırlatıyor, sende ki....Seni seviyorum.


3nisan17

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Boş kafes

Bir gün beklemeyeceksin, olan yine bana olacak. Benim güvercinlerim kaybedecek yolunu, benim cenazelerim kalkacak her saat başı yeni yıkanmış yüzlerle. Ben tutup bir dala asacağım sesimi, benim ellerim küf tutacak orada burada unutulmuş gibi. Bir gün beklemeyeceksin, vapurlara küseceğim kaçırdın diye, bulutlara dağıldı diye, bir yıldızdan bin kıvılcım ahı alacak olan da ben olacağım. Temiz zannedilen her yerin kiri gibi, özgürlüğün gizli bir mahkumu, gelmişe geçmişe vurgun bir ben. Bi gün beklemekler gidecek, sen gideceksin, ben bu kuytunun daha içine kemireceğim kendimi, daha karanlığa ve en çirkin halde alıştığım her yerimle çiğneyeceğim geceyi.  Bir gün sen beklemezken artık ve ben beklenmezken, her yerden kovulmuş gibi bakıp susacağım hayata. Yine. Ve evet söz etme bana güzelliklerinden, vakitten. Şehir isimlerini sokma aramıza, adını sen verme hiçbir sokağın, soluma öyle derin, göğü yere yaklaştırma. Bir gün beklemeyeceksin, o gün yolunu kaybedecek güvercinler. Ne acı, ne

Sarmaşık

 Pencereden sarmaşık gibi  sarkıp şimşeklerden yağmurlardan  belki bir parçası kopupda yüzüme düşer diye bekliyorum gökyüzünün ..  Kuşların geceleri güvende olduğunu bilmek gibi huzur verici bir düşüncenin içinde ..  ayaklarımın ucunda oturan kedimi daha çok seviyorum. Insanları ne renge buladığımın bir önemi yok..   sesleri yiyip yutan  ışıkları ürküten bu havada..  bahar ölmez dercesine sarkıyorum penceremden.  Yağmurları çabuk dinmez bu şehrin.. kadınları vazgeçmez. Gökyüzünün bir parçası ol sen mesela.. Yağmura küs Rüzgâra kafa tut Söndür şimşeklerin  gösterişini. Kırılıp düş .. Kendime katasım var seni.

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.