Küskünlüğüm kendime değil...Çünkü benim özgür bıraktığım kuşlarım var..Çünkü çiçeklerine su verdiğim mezarlarım..Çünkü göğüs germişliğim var yalanlara..Çünkü tövbe dokundurmadığım günahlarım..Çünkü af çıkartamadığım mahkûmlarım var..Çünkü ben bir daha geçmeyeceğim bu hayattan..Küskünlüğüm kendime değil ancak bir isim veremiyorum bunların hepsine birden..Zaman...geçti geçti.
Belki ...satırlarımdan vazgeçmeliyim artık çünkü alıştım çiçeklerimle konuşmaya. Birsürü mevsim geçmiş gibi hissediyorum kendimi, birsürü yol aşmışım gibi. Halbuki kaç sabah kaç gece geçti saymıyor ki... . Iyiyim gibiyim, belki de hala kuşları kandırıyorumdur pencereme konan, bilemiyorum. . Bu his ne bir zafer ne de bir yenilgi gibi, bu his başı yada sonu olan hiçbir şeye benzemiyor.. . Sesimin yankılanışı aramıyorum artık aklıma gökyüzü düşünce, bulutların özgürlüğüne yaslıyorum fikrimi.Kalbim hiç olmadığı kadar sakin ve derin. Kalbim hiç bilmediği kadar muhafazakâr ve temiz. Kalbim yerinde hala.... . Anlatmak istediklerimden vazgeçmedim, anlattıklarıma hergün sabah akşam su veriyorum, her gün tozunu alıyorum raflarının. Bazen mor menekşeler bazen de sarı güller koyuyorum yanlarına.... . Yüzyıllarca dinlemeyeceğim şarkılarım var artık benim, halbuki hala o kadar tazeler ki dans edebiliyorum bazen melodilerinde.. . Içler karartıcı anılarım var, tüm ışıkları...
Yorumlar
Yorum Gönder