Yürüdüm, ayaklarımın değdiği yerlere uzadı saçlarım. Görünmezleştiğim de oldu elbet, görünmek için kendimi diri diri yaktığımda. Düzlerin tepelerinde şiirlere rastladım gezinirken, hikayelerin sonlarına ağladım. Sesimin bu kadar güçlü olduğundan haberim yoktu, bilmiyordum türkülerin uğultusunu.
Kırmızı zakkumlarla tanıştım, sularda yoruldum kıyılarda duruldum. Vakit bir zeytin ağacının gövdesinde ilerliyordu, kediler, kuşlar, sesler bu mevsimde daha güzeldi hissettim. Böcekleri sevdiğimi anlattı bana Ağustos, gecelerin serinliğini. Hiç olmadık yerlerde ceplerini yokladım ruhumun, aradığım sen oldun, bulduğum sendin.
Var etmek kolay olmuyor umutları, aflar hiç hafiflemiyor. Senin aksine ben daha duygusal bakıyorum hayata, daha ulu orta kanıyorum kanatlarımdan.Ama anladım, tüm dik duruşunun ardındaki dağılmışlığına bile hayranım senin. Hiç olmadık sebeplerle derinlerini yokladım fikrimin, aradığım sen oldun, bildiğim sendin.
Hayallerini hayallerime anlattım, sesinin sesimi utandırdığı anlarda tekrar keşfettim seni. Varlığının inkar edilmezliğine sarıldım durdum çocukluğuma rastladığım sokaklarda. Kadın kalbimle yücelttim hislerimi.
Bir yığın yaşadık böyle seninle, bir yığın çoğaldık. Biraz öldük bir yığın. Hiç bilmediğim dillerde bağırdım ismini, aradığım sen oldun, bulduğum sendin.
Ağustos bitti.
İçimde ılık bir hüzün, güzel ama incitici bir hüzün.
Yaşadıkça güzelleşir bazı şeyler.
Beni hep sen güzelleştir.
Yorumlar
Yorum Gönder