Dilerdim ki sesim özlemini dindirsin,
nefesim sarsın açıkta kalmışlığını.
Ellerini yok yere var edilmişlikten kurtarsın dilerdim saçlarım, uzamaya bıraktıysam artık senin için.
Benim bir gülümseyişimle avunmanı dilerdim, şarkılarımda kederlenip sarhoş olmanı bazen de.Sokakta yürürken aklına gelmeyi, aklını dağıtmanı tüm kente, kuytularının ezberi olmayı dilerdim.
Mevsimlerin dördünü birden bana benzetirken beni yine de mevsizsiz sevmeni dilerdim.
Bir kokuyu içine çeker gibi sevişmeni, bir çocuğa bakarken ki şefkatini, olur olmaz anda yükselen yersiz öfkeni, uzağı içine düşmeden yenmeni hatta yenilmeni yeri gelince ağlamanı dilerdim benimle.
Ben bir sonsuzluk gibi yürüyüp geçerken hayatın içinden, sarı yaprakların arasından usul usul. Karanlık saçlarımın gölgesi yüzüne vursun dilerdim.
Güneşin fazla yükselemediği günler bunlar, bulutların yükü kendinden ağırken insanlar daha bir telaşlı yaşıyor sanki, kuşlar hüzünlü göçlerin simgesi.
Nerede o kahkaha attığımız hayaller, nerede o boşver nasılsa toparlarız dediğimiz dağınık akşamlar. Bir sabahdan bir diğer sabaha, bir günden bir diğer güne, bir aydan bir diğer yıla.
Asırlarca ve asırlarca değilşmesin dilerdim hiçbir şey.
Dilerdim ki eskimesin zaman
unutulmasın dün, eksilmesin yarınlar.
Dilerdim ki tek benim seni sevdiğim gibi bak bu dünyaya, evreni küçümse, göğü ceplerine topla, yağmurları sev, güneşi kışkırt. El olsun tüm bildiklerim, yıkılsın ayakta kalmış her güç, incinsin umrumda değil her yer her yanından.
Dilerdim ki
yanımda ol.
nefesim sarsın açıkta kalmışlığını.
Ellerini yok yere var edilmişlikten kurtarsın dilerdim saçlarım, uzamaya bıraktıysam artık senin için.
Benim bir gülümseyişimle avunmanı dilerdim, şarkılarımda kederlenip sarhoş olmanı bazen de.Sokakta yürürken aklına gelmeyi, aklını dağıtmanı tüm kente, kuytularının ezberi olmayı dilerdim.
Mevsimlerin dördünü birden bana benzetirken beni yine de mevsizsiz sevmeni dilerdim.
Bir kokuyu içine çeker gibi sevişmeni, bir çocuğa bakarken ki şefkatini, olur olmaz anda yükselen yersiz öfkeni, uzağı içine düşmeden yenmeni hatta yenilmeni yeri gelince ağlamanı dilerdim benimle.
Ben bir sonsuzluk gibi yürüyüp geçerken hayatın içinden, sarı yaprakların arasından usul usul. Karanlık saçlarımın gölgesi yüzüne vursun dilerdim.
Güneşin fazla yükselemediği günler bunlar, bulutların yükü kendinden ağırken insanlar daha bir telaşlı yaşıyor sanki, kuşlar hüzünlü göçlerin simgesi.
Nerede o kahkaha attığımız hayaller, nerede o boşver nasılsa toparlarız dediğimiz dağınık akşamlar. Bir sabahdan bir diğer sabaha, bir günden bir diğer güne, bir aydan bir diğer yıla.
Asırlarca ve asırlarca değilşmesin dilerdim hiçbir şey.
Dilerdim ki eskimesin zaman
unutulmasın dün, eksilmesin yarınlar.
Dilerdim ki tek benim seni sevdiğim gibi bak bu dünyaya, evreni küçümse, göğü ceplerine topla, yağmurları sev, güneşi kışkırt. El olsun tüm bildiklerim, yıkılsın ayakta kalmış her güç, incinsin umrumda değil her yer her yanından.
Dilerdim ki
yanımda ol.
Yorumlar
Yorum Gönder