Ana içeriğe atla

Özlemlerim


Özlemlerim büyüsün istiyorum daha çok. Öyle çok büyüsün ki, sarsın açıkta kalmış tüm yanlarını içimin. Sevgim kamçılansın, acısın var bildiklerim her yanından. Hep kopsun içim, hep kopsun ve aksın yorulmak bilmeden.Yeniden sevme telaşı gibi olmalıyız hep.Uzağın bilinmezliği gibi, belki de eski evlerin rengarenk balkon çiçekleri gibi. 

"Gülüp geçerken zamanın acımasızlığına, iştahla ağlamayı da unutmamalıyız" deyilesi kim kaldı ki.. Kaçı sevilse kir tutmuyor, hangi ruh yarasına şükredebilmekte. Kaç insan dokunabiliyor hayatımıza gelip geçerken zamandan.Kaç insana koşabiliyor artık bir insan, en çok kendinden korkmadan.Çarparsam tutar, düsersem öper, susarsam benimle susar diyebilerek.

Özlemlerim büyüsün, lütfen büyüsün. Avuçlarıma sığmasın yüz ve ifadeler, göz alamasın seyirleri, ellerim amaçsız ve güzel kalsın.

Güzellikleri vitrinlerde tanıtan bir hayat bu, insanı insanla cezalandıran şehirler, martılardan başka kimsenin aslında hiçbir zaman ulaşamadığı denizler. Sözüne uzanıp unutulacak kaç ses bildik, bildik ve unutmamayı seçtik. Benim diye sarıldığı kaç gecesi var artık insanların. Yorulmaktan bölündü kadın, bölünmekten öldü adam.Hikâyeler bile çirkin bitiyor artık, romanlar yorucu, şiirler hizaya dizilmiş hep biraz kendine davalı.

Sevmeliyim diye sevebilir mi insan ?
Asla.
Güzel kime ve nerede ?

Adil olmayan mucizelerin, inanılmadıkça azalan tesadüflerin sokaklarında geziyoruz her gün.Her gün yürüyoruz aynı yolu aynı göğü, aynı olan hiçbir şeyi aslında bilmiyoruz ki.

Ve ben istiyorum, bağırarak, sayarak, söverek. Kimi zaman türkülerle, dua yada sessizlikle ama istiyorum.
Özlemlerim büyüsün, sarssın köklerini içimin, sevgilerim şımarmasın, edepler edinsin keyiflerim. Kalbim büyüsün, o kadar çok büyüsün ki yayılsın varlığım var olan tüm sınırların ardına.İstedikçe, bekledikçe, başladıkça her defa yeniden, sonra aslında zerre yetinemedikçe. Istiyorum, özlemlerim büyüsün. Büyüsün ki sevdikçe gülsün çocukları içimin, özledikçe güçlensin.

Hayat bu, bir kadın nefes oldukça ölümsüzleşiyor adam. Hayat bu, öyle oldu bittiye gelmemeli sevince.
Benimsin.
Ölme.

Yorumlar

  1. Özlemlerim büyüsün, sarssın köklerini içimin, sevgilerim şımarmasın, edepler edinsin keyiflerim

    Güzellikleri vitrinlerde tanıtan bir hayat bu, insanı insanla cezalandıran şehirler, martılardan başka kimsenin aslında hiçbir zaman ulaşamadığı denizler.

    Ve hapsi güzel aslın da hepsi yürekten dökülen satırlar
    Ve ben yeniden yüreğinize sağlık demekten başka şey bulamıyorum yazacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben size teşekkür ederim.. Gözünüze ruhunuza sağlık.. Eksik olayın.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir mart 2019

Belki ...satırlarımdan vazgeçmeliyim artık çünkü alıştım çiçeklerimle konuşmaya. Birsürü mevsim geçmiş gibi hissediyorum kendimi, birsürü yol aşmışım gibi. Halbuki kaç sabah kaç gece geçti saymıyor ki... .  Iyiyim gibiyim, belki de hala kuşları kandırıyorumdur pencereme konan, bilemiyorum. .  Bu his ne bir zafer ne de bir yenilgi gibi, bu his başı yada sonu olan hiçbir şeye benzemiyor.. .  Sesimin yankılanışı aramıyorum artık aklıma gökyüzü düşünce, bulutların özgürlüğüne yaslıyorum fikrimi.Kalbim hiç olmadığı kadar sakin ve derin. Kalbim hiç bilmediği kadar muhafazakâr ve temiz. Kalbim yerinde hala.... . Anlatmak istediklerimden vazgeçmedim, anlattıklarıma hergün sabah akşam su veriyorum, her gün tozunu alıyorum raflarının. Bazen mor menekşeler bazen de sarı güller koyuyorum yanlarına.... . Yüzyıllarca dinlemeyeceğim şarkılarım var artık benim, halbuki hala o kadar tazeler ki dans edebiliyorum bazen melodilerinde.. . Içler karartıcı anılarım var, tüm ışıkları...

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Kayıp bir Şubat gecesinin hikâyesi.

Pencerenin başındayım. Ay, yıldızlar çam ağaçları. Tüm gün düşünüyorum, tüm gece düşünüyorum, şiirlerde, şarkılarda, sessizliklerde düşünüyorum. Sonra gün geçiyor, saatler, hayatı durduruyormuşum, yada durdurmak istiyormuşum gibi, şu pencerenin başına oturuyorum. Hayret sigara yok elimde, sigara içmiyorum. Ay yıldızlar çam ağaçları. Yeterince yüksek değil bu ev, hangi köşesinden bakarsam bakayım, hangi penceresinin başıma geçersem geçeyim, sadece ay yıldızlar ve çam ağaçları. Seni göremiyorum. Ne denizi, ne kuşları, ne güneşi, nede İstanbul'u. Ne kadar kabullenmek istemesemde canının yandığının farkındayım. Mutlu olduğun an...