Ana içeriğe atla

Şöyle bir durum var ve bugün meşkul ediyor aklımı hatta kalbimi …

Bazı insanlar size deniz olur bazıları ise uçurum. Kimisi nankördür, ama olmazsa olamam dedikleriniz de illa vardır.

Hayat şiirleri aşıyor,

bir insanın size huzur mu yoksa hüzün mü vereceği, nefes kadar görünmez ve saç telinden daha ince bir çizgi terazisindedir.

Iyi veya kötü, kararlarını o insanların, yolunuz zannetmeyin.Kendinizden başlamayı bilin, kendinizi görmeyi ve kendinizde bitirmeyi gerekince.

Yaşamak bu demek, herşeye ve herkese rağmen illa gülümseyebilmek.

Gülüşünüz kimseden emanet olmasın.Gelip geçtiğimiz sokaklar değil ki yaşanmışlar, bildiğimiz ve sevdiğimiz her kimse, içimize kattığımızda artık kalıcıdır. Yeri hüzün mü yada huzur mu kendi seçer.

Izin verin.

Farkındalık sahibi olmak uçmak gibidir. Kanatlarınızdan vazgeçmeyin. Yaşamak bu demek, sevmek böyle. Günah saymadığınız hiçbir şey, yalan bilmediğiniz hiçbir his size cehennemi getiremez.

Iyi ki gökyüzü insana ait değil.

Bu bile gülümseme sebebidir zaten değil mi, hayat zor, sevgi kendinizden ibaret. Kanatlarınızın varlığından varsın kimse haberdar olmasın.

Susun ve uçun.

Uçun gülümseyerek !

25kasım/ Su

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.

Mavi kıyılar

Hayatım bir yana da, ruhumu böyle güzelleştirmesi yok mu ah diyorum ah ! Ben böyle ağzımda gök, kalbimde deniz ile sabaha bile sığamam ki. Ziyan olmamalı telaşları insanların yaşamak uğruna, aceleye getirmemeliyim ellerini. Bir dokunsam sehrin topraklarından cennet doğacak, kıyametler yaklaşacak, kavuşurken biz mavi kıyılara yakın. İsminin bir başı ya da bir sonu yok. kokusundan sızıyor ışıklı vakitler. Tüm bildiğim doğrularım gibi yakışırken üzerime gözleri, e n çok ağzını seviyorum, en en çok ağzını. Nefesinin köklerinden öperim.