Ana içeriğe atla

01:11 mektubu

Gecelerden herhangi biri yine.
Yok ile var olmak arasında bir yerdeyim.
Iyiyim.
Kötüyüm.
Çirkinim.
Güzelim.
Şeffaflaşmak istiyorum.
En çok herkesleşmek zor geliyor biliyor musun.
Uzanıpta havada kalan sesimden de, içime bastırdığım sözlerimden de nefret ediyorum artık.
Kendimden edemediğim içindir belki, bilmiyorum.

Herkes bir sevmek telaşında, hep isim vermek derdinde bir şeylere. Herkes sahip olamadığının derdinde.
Yazdığım ve anlatmaya çalıştığım hicbir şey okunduğunda aynı kalmıyor.
Okunuyor mu, onu bile bilemiyorum bazen.
Seviyorum diyen o kadar çok insan şuan yok ki, belki bu yüzden ...

Hiç geçmiyor.
Ölüm susturacaktır ancak beni, başka türlüsü mümkün olmayacak anladım ben.

Ulaşabildiğin yerlere ve insanlara sıkı sıkı sarıl, kendini ve kalemini sev.
Kolayca harcama ve kaybetme hiçbir şeyi.

Güzel sev hep, 
ki kırgınlıklar geçiyor, sevgiler anılıyor sonralarda hep.

Ulaşsada 
Ulaşmasada

Selâm ederim yerine ve göğüne,
hoş gör.

Şairin de dediği gibi ...
'Onursuzunum senin'

Ben.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Boş kafes

Bir gün beklemeyeceksin, olan yine bana olacak. Benim güvercinlerim kaybedecek yolunu, benim cenazelerim kalkacak her saat başı yeni yıkanmış yüzlerle. Ben tutup bir dala asacağım sesimi, benim ellerim küf tutacak orada burada unutulmuş gibi. Bir gün beklemeyeceksin, vapurlara küseceğim kaçırdın diye, bulutlara dağıldı diye, bir yıldızdan bin kıvılcım ahı alacak olan da ben olacağım. Temiz zannedilen her yerin kiri gibi, özgürlüğün gizli bir mahkumu, gelmişe geçmişe vurgun bir ben. Bi gün beklemekler gidecek, sen gideceksin, ben bu kuytunun daha içine kemireceğim kendimi, daha karanlığa ve en çirkin halde alıştığım her yerimle çiğneyeceğim geceyi.  Bir gün sen beklemezken artık ve ben beklenmezken, her yerden kovulmuş gibi bakıp susacağım hayata. Yine. Ve evet söz etme bana güzelliklerinden, vakitten. Şehir isimlerini sokma aramıza, adını sen verme hiçbir sokağın, soluma öyle derin, göğü yere yaklaştırma. Bir gün beklemeyeceksin, o gün yolunu kaybedecek güvercinler. Ne acı, ne

Sarmaşık

 Pencereden sarmaşık gibi  sarkıp şimşeklerden yağmurlardan  belki bir parçası kopupda yüzüme düşer diye bekliyorum gökyüzünün ..  Kuşların geceleri güvende olduğunu bilmek gibi huzur verici bir düşüncenin içinde ..  ayaklarımın ucunda oturan kedimi daha çok seviyorum. Insanları ne renge buladığımın bir önemi yok..   sesleri yiyip yutan  ışıkları ürküten bu havada..  bahar ölmez dercesine sarkıyorum penceremden.  Yağmurları çabuk dinmez bu şehrin.. kadınları vazgeçmez. Gökyüzünün bir parçası ol sen mesela.. Yağmura küs Rüzgâra kafa tut Söndür şimşeklerin  gösterişini. Kırılıp düş .. Kendime katasım var seni.

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.