Ana içeriğe atla

Yalan

Herkes ve her şey yalan.
Sahiplenilmemiş ne kaldıysa ya da dokunulmamış neresi kalmışsa kadının ve bilinmedik yanları adamın. Orada ateşler yakın gökler şahlansın. Ateşler yakın, isminden arınsın gök, mavi ve kuş tüğleri ağıtlar yaksın. Uçsun kül, uçsun içim.
Yanmaktan öte dokunmak mı var gecenin içinden gönül içine.
Ateşler yakın.
Yakın beni geceyi günü yakın.
Yanmaktan öte arınmak mı var günahtan sevap sevmelere.
Vaktin serin yanlarında titrek gerdanlardan koptu şiir, kirli dillerden geçti, saksı diplerinde gizlendi.
Öyle bir külennesim var ki, öyle bir ölesim, dirilip dirilip sevesim var.
Ateşler yakın, yakın beni, ellerimi sesimi yakın.
Yakın beni!
Titrek nefesimde güllü dallar helalim.
Verdim, canıma feda yeminlerim.
Kül uçar, su yanar, ben severim.
Ben yine severim.
Yakın beni.
Herkes ve her şey yalan.
Şiir kalsın,
tek şiir kalsın ismimden geriye.
Yakın beni.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Boş kafes

Bir gün beklemeyeceksin, olan yine bana olacak. Benim güvercinlerim kaybedecek yolunu, benim cenazelerim kalkacak her saat başı yeni yıkanmış yüzlerle. Ben tutup bir dala asacağım sesimi, benim ellerim küf tutacak orada burada unutulmuş gibi. Bir gün beklemeyeceksin, vapurlara küseceğim kaçırdın diye, bulutlara dağıldı diye, bir yıldızdan bin kıvılcım ahı alacak olan da ben olacağım. Temiz zannedilen her yerin kiri gibi, özgürlüğün gizli bir mahkumu, gelmişe geçmişe vurgun bir ben. Bi gün beklemekler gidecek, sen gideceksin, ben bu kuytunun daha içine kemireceğim kendimi, daha karanlığa ve en çirkin halde alıştığım her yerimle çiğneyeceğim geceyi.  Bir gün sen beklemezken artık ve ben beklenmezken, her yerden kovulmuş gibi bakıp susacağım hayata. Yine. Ve evet söz etme bana güzelliklerinden, vakitten. Şehir isimlerini sokma aramıza, adını sen verme hiçbir sokağın, soluma öyle derin, göğü yere yaklaştırma. Bir gün beklemeyeceksin, o gün yolunu kaybedecek güvercinler. Ne acı, ne

Sarmaşık

 Pencereden sarmaşık gibi  sarkıp şimşeklerden yağmurlardan  belki bir parçası kopupda yüzüme düşer diye bekliyorum gökyüzünün ..  Kuşların geceleri güvende olduğunu bilmek gibi huzur verici bir düşüncenin içinde ..  ayaklarımın ucunda oturan kedimi daha çok seviyorum. Insanları ne renge buladığımın bir önemi yok..   sesleri yiyip yutan  ışıkları ürküten bu havada..  bahar ölmez dercesine sarkıyorum penceremden.  Yağmurları çabuk dinmez bu şehrin.. kadınları vazgeçmez. Gökyüzünün bir parçası ol sen mesela.. Yağmura küs Rüzgâra kafa tut Söndür şimşeklerin  gösterişini. Kırılıp düş .. Kendime katasım var seni.

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.