Ana içeriğe atla

Aykırı

Şeklini hiç kimsenin göremeyeceği
kuyruklu umutlar çiziyorum senin için.
Yanan ve sönen
sönen ve tekrar var olan aniden.
Bir çığlığın tekrar tekrar yankılanışı gibi gözlerimizde gök.
Narin ve masum ama acımasız da.
Koşuyor bak yine bulutlar
gök böyle darmadağınken güzel değilmidir zaten.
 Dedim
kainatın da binbir özlemi vardır elbet..
Bıraktım uçsun kuşlar
yağmurlar delirsin
güneş patlasın.
Bıraktım adı olmasın ikimiz denilen tükenmezliğin.
Tüm kurallara aykırı bir sevmek bu.
Söylenilen kelimelerden doğmadık çünkü seninle biz.
Tenha değiliz
 dağınıklık deģil.
Bir şeyler tam yerinde güzeldir ya
işte öylesin bende sen.
Bıraktım milim kıpırdamasın toprak
ateş yansın
su aksın.
Hiçbir yenilgiden çirkinleşemeyecek kadar kısa bu hayat.
Hayat çünkü sensin biraz,
birazcık da ben.
Tüm kurallara aykırı bir sevmek bu.
Mütevazi bir zafer
genişleyen ve süren hiç bitmeden.
Uzayıp giderken kirpiklerim avuç içlerinde.
Dedim
içim darmaduman.
 Aniden ölmek değil
bile bile yaşamaksın sen.
.
.

.
Sukalemi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seni cennet bilmeli

İçime atıp duruyordum bilemezsin ki Sabahları o suskunluğunu,aklına gelmiyorum diyordum. Gündüzleri sakinliğini, acaba acaba acaba mı diyordum. Geceleri kayboluyor diyordum, tutunuşlarım mı olacaktı sebebi. Sebebin neydi bilemiyordum. Ama bak buradayım ve buradasın benimle. Biz'e rağmen hayat devam ediyor her yerde farkındayım, bazen dengeleri sabit tutmakta bende zorlanıyorum ama sana da çok ihtiyaç duyuyorum. Uçurumlarınla, vadilerinle. Kayalarınla, kıyılarınla, sana. Her mevsim değişiminde, bir daha ki mevsimi seninle yaşamak için dua ediyorum biliyor musun. Her mevsim, bir mevsim daha diye. Seninle dört mevsim ard arda, yani tüm mevsimlerin güzelliğini yaşamak. Solmak, kurumak, yeşermek, açmak. Seninle, sende, senden olmak. Kalbinden uzanıp doğaya karışmak gibi. Bu sabah evin önünde ki taş merdivene oturdum, yüzüme dokunan güneşi ellerin saydım. Nasıl özlemişim. Günaydın dedim, günaydın, günaydın, günaydın. Yağmurları kokun saydığım gibi, kar tanelerin...

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.

Mavi kıyılar

Hayatım bir yana da, ruhumu böyle güzelleştirmesi yok mu ah diyorum ah ! Ben böyle ağzımda gök, kalbimde deniz ile sabaha bile sığamam ki. Ziyan olmamalı telaşları insanların yaşamak uğruna, aceleye getirmemeliyim ellerini. Bir dokunsam sehrin topraklarından cennet doğacak, kıyametler yaklaşacak, kavuşurken biz mavi kıyılara yakın. İsminin bir başı ya da bir sonu yok. kokusundan sızıyor ışıklı vakitler. Tüm bildiğim doğrularım gibi yakışırken üzerime gözleri, e n çok ağzını seviyorum, en en çok ağzını. Nefesinin köklerinden öperim.