Ana içeriğe atla

Ömrümce

 Bir şiirde günlerce tutsak kalmak gibi..

Elim kolum işe yaramıyor.Ayaklarım utancından harap.Bir defa cümle kurmaya kalktım, yutkunmak ki anlatılamaz.

Yani sen.

Ciğerlerimi temize çekiyorum yıllardır ama tüteyen bir yerler var  içimde.

Kemiklerimde bir rutubet

Kalbim enkazBilsen faydasız, anlasan hiç imkânı yok.

Tek çare ceplerime sığdırmak mı seni

Ufalayıp tenime sürmek mi

Düşünmemek tekrar tekrar düşmek gibi.Unutmaya çalışmak ayıp ve günah.

Yani sen.

Bir yüz edin bir ses, ellerin uyansın dirilt hayatı.

Istersen göğe dağıl, istersen toprağıma karış, denizleri giy üzerine.

Onlar ki zaten hem yaşamak hem ölmek değil midir sevenlere.

Vakit gece..

Ürpermeye alışmış bu ten, şeffaflaşmış bu ruh bir de sen.

Terkedilecek ne varsa terkedip gidelim.

Neresi varsa keşfedilmemiş gidelim.

Ömrümce!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Boş kafes

Bir gün beklemeyeceksin, olan yine bana olacak. Benim güvercinlerim kaybedecek yolunu, benim cenazelerim kalkacak her saat başı yeni yıkanmış yüzlerle. Ben tutup bir dala asacağım sesimi, benim ellerim küf tutacak orada burada unutulmuş gibi. Bir gün beklemeyeceksin, vapurlara küseceğim kaçırdın diye, bulutlara dağıldı diye, bir yıldızdan bin kıvılcım ahı alacak olan da ben olacağım. Temiz zannedilen her yerin kiri gibi, özgürlüğün gizli bir mahkumu, gelmişe geçmişe vurgun bir ben. Bi gün beklemekler gidecek, sen gideceksin, ben bu kuytunun daha içine kemireceğim kendimi, daha karanlığa ve en çirkin halde alıştığım her yerimle çiğneyeceğim geceyi.  Bir gün sen beklemezken artık ve ben beklenmezken, her yerden kovulmuş gibi bakıp susacağım hayata. Yine. Ve evet söz etme bana güzelliklerinden, vakitten. Şehir isimlerini sokma aramıza, adını sen verme hiçbir sokağın, soluma öyle derin, göğü yere yaklaştırma. Bir gün beklemeyeceksin, o gün yolunu kaybedecek güvercinler. Ne acı, ne

Sarmaşık

 Pencereden sarmaşık gibi  sarkıp şimşeklerden yağmurlardan  belki bir parçası kopupda yüzüme düşer diye bekliyorum gökyüzünün ..  Kuşların geceleri güvende olduğunu bilmek gibi huzur verici bir düşüncenin içinde ..  ayaklarımın ucunda oturan kedimi daha çok seviyorum. Insanları ne renge buladığımın bir önemi yok..   sesleri yiyip yutan  ışıkları ürküten bu havada..  bahar ölmez dercesine sarkıyorum penceremden.  Yağmurları çabuk dinmez bu şehrin.. kadınları vazgeçmez. Gökyüzünün bir parçası ol sen mesela.. Yağmura küs Rüzgâra kafa tut Söndür şimşeklerin  gösterişini. Kırılıp düş .. Kendime katasım var seni.

Sen ıslık çal ben dans edeyim.

 Biriktirip biriktirip arınmak bu benim yaptığım sanırım. Herkesin bataklığı da ışığı da kendi değil midir bu hayatta. Vakit geç hatta fazla karanlık. Kimseciklerin göğü yok bu saatte seyredilesi. Elim ayağım üşüsün razıyım.. Hadi ! Sen ıslık çal ben dans edeyim.